İklim değişikliğinin yıkıcı etkileri günlük hayatı giderek artan sıklıkta aksatmaya başladı. Bunlardan biri olan ısı dalgaları, yoğun bina stoku sıcaklığı hapsettiğinden ve serinlemeye yardımcı olacak bitki örtüsü eksikliğinden en çok şehirleri etkiliyor. New York’tan İstanbul’a, Tokyo’dan Pekin’e milyonlara ev sahipliği yapan dev şehirler en savunmasızları. ABD’nin Chicago kenti, termometreler 41 dereceyi gösterince 700’den fazla kişinin öldüğü 1995’ten beri bu soruna çözüm arıyor. Sıcaklık acil durumu için müdahale planları geliştiren şehir yönetimi, halkı uyarmak ve en savunmasız olanlara ihtiyaç duyabilecekleri yardımı ulaştırmak için ekipler kurmuş.
‘HİÇBİR ŞEHİR HAZIR DEĞİL’
Los Angeles, Miami ve Phoenix gibi şehirlerde de sıcaklıklar aşırı yükseldiğinde müdahaleyi koordine edecek “ısı görevlileri” var. Bir diğer ABD şehri Baltimore’da sıcaklık 40 dereceyi geçtiğinde sosyal hizmet görevlilerini otomatik harekete geçiren bir sistem mevcut. Ancak uzmanlar, sıcaklık rekorlarının sürekli bir yenisiyle kırıldığı ortamda bu adımların yeterli olmayabileceği konusunda uyarıyor. New York Üniversitesi’nden Profesör Eric Klinenberg, “İklim bilimcilerin korktuğu en kötü durum senaryosuna gerçekten hazır olan tek bir şehir bilmiyorum” diyor.
ELEKTRİK ALTYAPISI YETERSİZ
Uzmanlara göre özellikle yoksul mahalleler savunmasız durumda. Ayrıca birçok şehrin elektrik altyapısı, sıcak günlerde artan klima talebine cevap verebilecek durumda değil. Böyle anlarda elektrik kesintileri yüzlerce insanın ölümüne yol açabiliyor. Şehirlerin sıcakla mücadeleye yatırım yapması gerektiğini söyleyen California Üniversitesi Isı Laboratuvarı Müdürü Doçent Dr. Bharat Venkat, “Kulağa pahalı geliyor ancak mevcut durumun faturası gerçekte daha ağır” uyarısında bulundu.
UZMANLAR NE ÖNERİYOR
Philadelphia’daki Temple Üniversitesi’nde çevre sağlığı uzmanı Inkyu Han, sıcak kaynaklı ölümlerin özellikle yoksul mahallelerde yaşandığına dikkat çekerek, buralarda ağaç örtüsünün iyileştirilmesi ve devletin klima desteğinde bulunmasını önerdi. Miami Üniversitesi’nde sivil toplum profesörü olan Robin Bachin da hükümetlerin soğuk iklimlerde insanları korumak için politikalar geliştirdiğine dikkat çekerek, benzer şeyin sıcak için de olması gerektiğini kaydetti.
ÇATILAR BOYANIYOR
Sadece ABD değil, dünya çapında ülkeler benzer duruma hazırlanıyor. Fransa, 2003’teki sıcak hava dalgasının 15 bin ölümü tetiklediğini belirleyince bir uyarı sistemi kurmuştu. Geçen ay benzer bir sistem Almanya’da devreye girdi. Hindistan’da 2010 yılında sıcaklık 48 dereceye ulaşmış, Ahmedabad şehrinde 1300’den fazla insan ölmüştü. Şehir yetkilileri o günden beri kent sakinleri ile sağlık personeline eğitimler veriyor. Ayrıca güneşi daha iyi yansıtması için çatıların beyaza boyanması gibi basit önlemler de alınmış.
YÜKSEK SICAKLIKLAR NEDEN ÖLÜMCÜL
* Geçen ay, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak haziran ayı oldu. Üstelik son dokuz yıldır üst üste en sıcak haziran rekoru kırıldı. Peki Dünya sürekli ısınırken bu insan vücuduna ne yapıyor?
* Vücut normalde soğumak için terleme mekanizmasını kullanır. Ancak bölgede nem yüksekse terleme işe yaramamaya başlar ve ısı vücuda hapsolur.
* Bu durumda soğumaya yardımcı olması için kalp daha fazla kan pompalayarak yüzeye yakın damarları genişletir, burada akışı hızlandırarak deri yüzeyinden ısı kaçışını hızlandırmaya çalışır.
* Bu da yeterli olmazsa sıcaklığın beyne ve diğer hayati organlara hasar verdiği sıcak çarpmasıyla karşılaşılır. Baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı ve nabızda hızlanma gibi belirtiler bilinç kaybı ve ölüme kadar ilerleyebilir.
* Uzmanlar, yaşlılar ile böbrek ve kalp gibi rahatsızlıkları bulunanların, ayrıca küçük çocuklar ve evcil hayvanların en savunmasız gruptakiler olduğunu söylüyor.
KURUYAN NEHİRLER ELEKTRİK ÜRETİMİNİ VURDU
Enerjisinin yüzde 60’ını yenilenebilir kaynaklardan sağlayan Avusturya’da hidroelektiğe olan bağımlılık sorgulanıyor. Kuraklık ve aşırı sıcaklar yüzünden nehirlerde su seviyesi düşerken ELEKTRİK üretimi de azaldı. Nehirleri üzerine kurulu 3100’den fazla barajla elektrik üreten Avusturya, peş peşe iki yıl yaşanan kuraklığın ardından ilk kez geçen yıl elektrik ithal etmek zorunda kaldı. Ülkenin hidroelektrik enerji üretimi, azalan kar miktarının etkisiyle 2020’deki 45 teravat saatten (TWh) 2021’de 42 TWh’ye geriledi ve bu eğilimin sürmesi bekleniyor. Bu hafta başkent Viyana’da sıcaklıklar 37 dereceye çıkarken ülke yönetimi, rüzgâr ve güneş gibi alternatif kaynaklara yatırım yaparak suya olan bağımlılığı azaltmayı değerlendiriyor.