Brezilya’nın Sao Paulo şehrinin Higienopolis (hijyen şehri) mahallesinde bulunan eski ev yıllardır hem gelip geçenlerin hem de orada oturanların dikkatini çekiyordu. Etrafındaki tüm benzerlerinin yerine apartmanlar dikilen bu iki katlı eski ev, dökülen boyalarıyla, yazılarla kaplı bahçe duvarlarıyla, hiç açılmayan pencereleriyle, en önemlisi de sahibiyle büyük merak konusuydu.
Özellikle çocukların “bruxa” yani cadı dedikleri yaşlı bir kadın yaşıyordu evde. Köpeklerini gezdirmek dışında dışarı çıkmazdı, çıkarken de yüzüne bembeyaz bir krem sürerdi. Çoğu zaman nazik bir insan gibi görünse de belediyenin, sevdiği ağaçları kesmesi gibi sıradan olaylar nedeniyle öfke patlamaları yaşayabilirdi.
Yan binada yaşayan bir kadın, haline üzüldüğü bu yaşlı kadınla iletişim kurmak istiyordu. Meraklı bir gazeteci de toplumun ihmal ettiğini düşündüğü yaşlı kadının hikâyesini anlatmak istiyordu. Ancak ikisi de oldukça karanlık bir sırrı ortaya çıkarmak üzere olduklarından habersizdi.
Geçtiğimiz yıl yayınlanan bir podcast sayesinde, sadece komşuları değil bütün dünya Margarida Maria Vicente de Azevedo Bonetti adlı bu kadının inanılmaz hikâyesini öğrendi.
Bonetti, neredeyse çeyrek asırdır, herkesin gözü önünde saklanan bir kanun kaçağıydı. O ve eşi hakkında ABD’de hazırlanmış bir federal iddianame bulunuyordu. Çift Brezilya’dan Washington’a götürdükleri bir hizmetçiyi hem fiziksel hem de psikolojik anlamda insanlık dışı koşullarda çalıştırmak ve hakkı olan ödemeleri yapmamakla yani kısacası köleleştirmekle suçlanıyordu.
Savcılar Bonetti’nin bu suçları işlediğinden emindi. FBI kadının peşindeydi. Ama o bir şekilde kaçmayı başarmıştı.
Bir zamanlar varlıklı bir adamın ayrıcalıklı kızı, bugün ise internetin en fazla merak edilen kişilerinden biri olan Bonetti hakkındaki gerçekler ilk olarak Brezilyalı gazeteci Chico Felitti’nin hazırlayıp sunduğu “A Mulher da Casa Abandonada” (Terk Edilmiş Evdeki Kadın) podcast’i sayesinde ortaya çıktı.
Buna ek olarak yüzlerce sayfalık mahkeme belgeleri ve Brezilya ve ABD’deki önemli kişilerin tanıklıkları da çeşitli ayrıntıları ortaya koydu. Ancak tüm bu ipuçlarına karşın Bonetti’nin hayatı halen bir bilmece, gizlilik, yalanlar ve uydurmacalardan oluşan çözülmesi imkânsız bir düğüm gibi.
Brezilya anayasası, ülke vatandaşlarını yargılanmak üzere başka ülkelere iade edilmekten koruyor. 70 yaşlarında olan Bonetti de bu sayede ABD’de hâkim karşısına çıkmaktan kaçabiliyor.
* * * * *
The Washington Post’un yorum taleplerine yanıt vermeyen Bonetti, daha önce Felitti’nin podcast’i için verdiği röportajda yanlış bir şey yapmadığını söylemişti.
Podcast’te kendisini “Papatya” olarak adlandıran ve sık sık üçüncü tekil şahıs kullanan Bonetti, FBI’ın gerçek hayatta kendisine hiç benzemeyen bir karakter yarattığından şikâyet ediyordu. Davaya konu olan hizmetçiden bazen “arkadaşım” ya da “dostum” diye bahsediyor bazen de kadını yalancılıkla ve ihanetle suçluyordu.
Yıllar evvel, o sırada evli olduğu kişi, mahkemede verdiği ifadede Bonetti’nin hizmetçiye vurduğuna hiç şahit olmadığını söylemiş, eşinin fiziksel olarak zayıf bir durumda olduğunu, hizmetçinin ise güçlü kuvvetli bir kadın olduğunu belirtmişti.
Diğer yandan Bonetti’nin bir kurban olduğunu düşünenler de var.
Bonetti’nin yaşadığı mahalledeki polis karakolunun emniyet müdürü Roberto Monteiro, The Washington Post’a, “Bence terk edilmiş. Akli dengesi yerinde değil. Psikiyatrik bakıma ihtiyacı var” dedi.
Ancak Bonetti’nin hikâyesinin sadece Brezilya’da değil dünyanın birçok ülkesinde halen yaygın olan kölelik ve ırkçılığın canlı bir örneği olduğunu düşünen de çok. (Bonetti beyaz, hizmetçisi olan kadın ise siyahi.)
2007-2009 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki İnsan Ticaretini İzleme ve Mücadele Dairesi’nin yöneticiliğini yapan Mark Lagon, dünyada en az 40 milyon kişinin kölelik altında yaşadığını belirtti. Birleşmiş Milletler’in tahminine göre ise bu sayı 50 milyon civarında.
MİLYONLARCA KİŞİ O PODCAST SAYESİNDE GERÇEKLERİ ÖĞRENDİ
Margarida Bonetti’yle ilgili podcast geçen yaz yayınlandığında, sosyal medyada kendisini eleştirenler kadar destekleyenler de oldu. Bu durum trollerin Felitti’ye saldırmasıyla sonuçlandı. Bonetti’nin komşusu Mari Muradas da Felitti’yle iş birliği yaptığı gerekçesiyle bu saldırılardan payını aldı. 7 bölümlük podcast’i milyonlarca kişi dinledi. Ulusal basının da günlerce işlediği bu konu, muhtemelen podcast’in Portekizce olmasının da etkisiyle ülke dışında çok fazla dikkat çekmedi.
Brezilya’da ise bazı günler Bonetti’nin evinin üzerinde haber helikopterleri uçtu. Kalabalıklar evin önünde toplanıp fotoğraflar çektirdi. O kadar ki sokağı boşaltmak için polis müdahalesinin gerektiği günler oldu.
Evin dış kapısında hâlâ asılı duran tabelada, binanın tanınmış bir cerrah olan Geraldo de Azevedo’nun babasına ait olduğu yazıyor. Bonetti’nin annesi Lourdes’in herkese İspanya’da doğduğunu ve soyunun kraliyet ailesine dayandığını söylediği biliniyor. Bonetti’nin zengin bir iş insanı olan “baron” unvanlı dedesinin yüzünün basılı olduğu posta pulları bile bulunuyor.
Ailenin düzenli olarak gittiği kilisede 60 yıl boyunca görev yapmış olan din adamı Mariano Felix de Carvalho, “Herkes onları tanırdı” diye konuştu.
DOS SANTOS, GENÇ ÇİFTE DÜĞÜN HEDİYESİYDİ
Geraldo ve Lourdes çifti, fakirlere yardım eden, verdikleri partilere mahalledeki komşuları davet eden saygın insanlardı. Evleri şık mobilyalarla döşeliydi. Üç çocuğu olan çiftin en küçük kızları Margarida da şık giyinen, her zaman yapılı saçlarla gezen bir genç kadındı. Annesinin olduğu ortamlarda içine kapansa da diğer zamanlarda oldukça dışa dönüktü.
Azevedo ailesinin evinde Hilda Rosa dos Santos isimli bir kadın çalışıyordu. Anapolis şehrinden çok fakir bir ailenin kızı olan dos Santos’un 11 kardeşi vardı. Babasını hiç tanımamış, okula hiç gitmemişti.
Memleketindeyken çobanlık gibi ağır işler yapan ve sürekli şiddet gören dos Santos, 1960’ların başlarında Sao Paulo’da Azevedoların evinde çalışmaya başlamıştı. O sırada Margarida henüz 9 yaşındaydı. Sonraki 20 yıl boyunca dos Santos, ailenin vazgeçilmez bir parçası haline gelecekti.
1972 yılında Margarida, geleceği çok parlak bir mühendis olan Rene Bonetti ile evlendi. Rene, Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nde çalışıyordu. Çift ilk yıl Sao Paulo’nun dışında bir evde yaşadı. Ardından Rene, ABD’den bir iş teklifi aldı. Bir telekomünikasyon şirketi olan Comsat ile Washington çevresinde bilimsel uydu araştırmaları yapabilecekti.
Çift ABD’ye taşınırken, Margarida’nın annesi kızına dos Santos’u da götürmelerini teklif etti. Bir nevi genç çifte düğün hediyesi vermek istemişlerdi. Azevedolar kadının maaşını ödemeye devam etme sözü verdi ama bu söz maalesef tutulamadı.
Filha de um médico paulistano e neta do Barão de Bocaina, um importante fazendeiro, banqueiro e comerciante, Margarida Bonetti, de 63 anos, era uma socialite brasileira que, em 1970, se casou com Renê Bonetti, um engenheiro, e se mudou para os Estados Unidos. pic.twitter.com/YbKhO1Faat
— Crimes Reais (@CrimesReais) July 28, 2022
* * * * *
Rene Bonetti’nin kariyeri ABD’de yükselişe geçti. Comsat’ta 17 yıl çalıştı, ardından başka bir şirkette üç yıllık bir programı yönetti. Uzay araştırmaları NASA tarafından ödüllendirildi; terfi üstüne terfi, zam üstüne zam aldı.
Bonetti ailesi oğullarıyla birlikte Maryland eyaletinde yaşıyordu. Ekonomik durumları gayet iyiydi. Kiliseye gitmek dışında çok fazla sosyalleştikleri söylenemezdi. Komşuları Kari Salmonsen, “İçe kapanık yaşarlardı. Bonettileri gerçekten tanıyan kimse olduğunu sanmıyorum” diye konuştu.
Çiftin bir başka tanıdığı Victor Ochy Pang’e göre, Margarida Bonetti her haliyle zevk sahibi varlıklı bir kadın olduğunu gösteriyordu. İyi eğitimli olduğu düzgün İngilizcesinden belliydi. Ama bir sorun vardı. Margarida, Brezilya’da çok saygın bir ailenin üyesiyken ABD’de hiç kimseydi. Üstelik ülkesinde mühendislik eğitimi almış olmasına karşın ev dışında çalışmıyordu da… Ochy Pang bu boşluk nedeniyle kadının takıntılı bir insan haline geldiğini belirtti.
Komşular evdeki diğer kadının kim olduğunu da merak ediyordu. Kadını zaman zaman lime lime olmuş giysileriyle karları kürerken, ağaçlardan dökülen yaprakları süpürürken, elma toplarken görüyorlardı. Bazen komşulardan yemek istiyordu. Haline acıyıp eline üç beş kuruş sıkıştıranlar oluyordu.
ABD’ye taşındıktan 19 yıl sonra yani 1998 başında dos Santos, Bonettileri terk etti. Bu süreçte en büyük yardımcısı arkadaş olduğu komşu Vicki Schneider’dı. Schneider ve diğerlerinin yardımıyla dos Santos’a kalacak bir yer bulundu. FBI ve eyalet yetkilileri Bonettiler hakkında aylar süren bir soruşturma başlattı.
BODRUMDA TAHTA YATAK ÜZERİNDE YATIYORDU
Sosyal hizmetliler görevlisi Annette Kerr, Nisan 1998’de Bonettilerin evine gerçekleştirdiği ziyaret sırasında gördükleriyle şaşkına döndü. Daha önce de zor vakalarla uğraşmıştı ama bu seferki bambaşkaydı. Dos Santos evin bodrum katında buz gibi bir odada yaşıyordu. Yerde üzeri suntayla kapatılmış kocaman bir delik vardı. Tuvalet yoktu. (Rene Bonetti daha sonra mahkemede verdiği ifadede dos Santos’un bodrumda yaşadığını, burada tuvalet ve banyo olmadığını, yerdeki deliğin suntayla kapatıldığını doğrulamıştı. Dediğine göre dos Santos’un üst kattaki bir duşu kullanması mümkündü ama kadın bunu istemiyordu.)
Dos Santos üst katta kovaya doldurup aşağı taşıdığı sularla metalden bir küvetin içinde yıkanıyordu. Döşeği çok ince olan bir kamp yatağında yatıyordu. Yatağını ormana atılmış bir döşekle yükseltmeye çalışmıştı. Üst kattaki buzdolabı kilitli olduğundan açıp yemek alması mümkün değildi. Kerr, “ABD’de böyle şeyler yaşandığına inanamıyordum” diye konuştu The Washington Post’a.
Kerr, dos Santos’la da görüşmeler yapmıştı. Kadın Margarida Bonetti’nin kendisini defalarca dövdüğünü, yumrukladığını, tokatladığını, saçlarını yolup etine tırnaklarını geçirdiğini anlatmıştı. Bir keresinde yüzüne sıcak çorba atıldığını, bir keresinde de kırılmış bir bardağı temizlerken kesilen bacağındaki yaranın bakımsızlıktan iltihaplandığını ve kötü kötü koktuğunu söylemişti.
Üstelik kadın yıllar boyunca daha sonra doktorların “basketbol topu” büyüklüğünde diye tarif ettiği bir tümörle yaşamıştı. Neyse ki tümör kanserli değildi.
Kerr, “Hayatı boyunca hiç söz hakkı olmamış” derken dos Santos’un bu koşullar nedeniyle çok korkak bir kadına dönüştüğünü belirtti. Kadının doğruyu söylediğinden emin olduğunu da sözlerine ekleyen Kerr, “Yalan söylemek için fazla ürkekti” diye konuştu.
O yıl Eylül ayında FBI ajanları Bonettilerin kapısını çaldı. Çifti sorgulayan Don Neily, “O evin içinde yaşananları bir milyon yıl da düşünseniz tahmin edemezdiniz” derken Margarida Bonetti’nin Brezilya üst sınıfında yetişmiş olması sayesinde edindiği çarpık bir dünya görüşü olan “sofistike bir hanım” olduğunu söyledi ve ekledi: “Anladığım kadarıyla evinizde çalışan hizmetkârları tokatlayabiliyordunuz ve kimsenin umurunda olmuyordu.”
Margarida Bonetti bir sonraki ay babasının ölümünün ardından Brezilya’ya gitti ve bir daha da geri dönmedi.
* * * * *
ABD’li savcılar aylar boyunca dosyayı oluşturmaya çalıştı. Nihayet 1999 ilkbaharında Bonettiler hakkında bir iddianame hazırlandı. Çift, yasadışı bir göçmene yataklık etmekle ve bu kişiye ağır fiziksel zarar vermekle suçlanıyordu.
Rene Bonetti, Şubat 2000’de mahkeme karşısına çıkarıldığında Margarida binlerce kilometre uzaktaydı. Çift telefonla konuşmuş ve kadın kocasının savunma avukatına bazı deliller göndermişti.
Mahkeme sırasında dos Santos, Rene Bonetti’nin pasaportuna el koyduğunu ve ülkeden çıkmasına engel olduğunu söylerken Bonetti suçlamaları reddetti. Dos Santos ayrıca Portekizcede de İngilizcede de okuma yazma bilmediği için ne otobüse binebildiğini ne de ABD’nin karmaşık göçmenlik sistemi içinde hareket edebildiğini söyledi. Bu yüzden 19 yıl boyunca başına gelen her şeye katlanmak zorunda kalmıştı. Kendisini döven sadece Margarida’ydı ancak “Dr. Rene” dediği eşi de bu duruma göz yummuştu.
Rene Bonetti ise hakkındaki suçlamaları “aptalca ve tamamen yanlış” olarak nitelendirdi. Dos Santos’un beceriksiz bir hizmetçi olduğunu belirtti. Bu ifade Margarida’nın dava için Brezilya’dan ABD’ye giden annesi ve kız kardeşi tarafından da desteklendi. Bonetti, dos Santos kendileriyle yaşadığı dönemde evin çok dağınık ve pis olduğunu, kadın taşındıktan sonra ev derli toplu tutmanın daha kolay olduğunu belirtti.
Ancak Savcı Steven Dettelbach sorularıyla sıkıştırdıkça Bonetti’nin dos Santos’un göçmenlik belgelerinde bazı usulsüzlükler yaptığını itiraf etmek zorunda kaldı. ABD’ye taşındıktan dört yıl sonra Margarida’nın anne ve babasının dos Santos’un maaşını ödeme sözünden döndüklerini de ekleyen Bonetti, “Sonraki 15 yıl boyunca bir aile dostumuz gibi bizimle birlikte yaşadı. Onu seviyoruz” diye konuştu.
Bonetti kadına kalacak bir yer ve yemek verdiklerini, tek başına sokağa çıksa karşılaşacağı “ırkçılık”tan koruduklarını da belirtti.
Diğer yandan mahkeme sürecinde dos Santos’a 19 yıl boyunca hiç kimse tarafından hiç ödeme yapılmadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine Bonetti ilk 4 yılı telafi etme teklifinde bulundu. Önerdiği ücret ABD standartları için çok düşüktü ancak Bonetti bunun Brezilya için normal olduğunu belirtmiş ve savcının tepkisini çekmişti.
SUÇLU BULUNDU, HAPİS VE TAZMİNATLA CEZALANDIRILDI
Bonetti suçlu bulunduktan sonra işler daha da karıştı. Çiftin oğlu Arthur, davanın sorumlusu olan FBI ajanı Neily’i arayarak, “Evimizde yaşanan istismarlar konusunda mahkemede doğruları söyleyemedim çünkü annemin psikolojik sorunları var. FBI’a konuştuğumu öğrenirse öldürülebilirim” dedi.
Arthur Bonetti o sırada 20’li yaşlarındaydı. Annesi gibi ortadan kaybolmuştu. FBI tarafından aranıyor ancak bulunamıyordu.
Neily aynı zamanda Margarida’nın bir emlakçıyla anlaşarak evini satılığa çıkarma planı yaptığını da keşfetti. Amaç parayı gizlice Brezilya’ya kaçırmak ve dos Santos’a tazminat ödenmesini önlemekti. Rene Bonetti de lüks otomobili dahil varlıklarını gizlemeye çalışıyordu. Bunun üzerine çiftin varlıkları donduruldu.
Bonettiler hakkında açılan federal davanın yanı sıra, bir de tazminat talebiyle asli hukuk davası açıldı. Nihayetinde Bonetti hakkında 6,5 yıl hapis cezası verildi. Bonetti, The Washington Post’a yaptığı açıklamada, 5 yıl hapiste kaldığını, 110.000 dolar da tazminat ödediğini belirtti.
Kendisine hem maddi hem de manevi anlamda büyük bedeller ödeten 20 yıllık bir davanın yeniden gündeme getirilmesine de tepki gösteren Bonetti, “Lütfen eski bir yarayı kaşımayı bırakın” ifadelerini kullandı.
Kemp ise Rene Bonetti için bir nebze de olsa empati duyduğunu belirterek, karısının kabahatlerinin faturasının ona kesildiğini belirtti.
Margarida nihayet Brezilya’da ortaya çıktı. ABD’nin Brezilya Büyükelçiliği, Rene Bonetti’nin ceza almasından sonra yerel makamlara Margarida’nın iadesi için başvurdu. Ancak başvurunun retle sonuçlanacağı en başından belliydi.
Benzer suçlamalarla Brezilya’da da dava açılması söz konusu olabilirdi. Ancak bu da olmadı. İlerleyen dönemde medyada yer alan belgelere göre, ABD’nin Brezilya’dan gelen yazılı bilgi talebine yanıt vermemesiyle dosya bir noktada kapandı.
* * * * *
Brezilyalı gazeteci ve yazar Chico Felitti, 2021 yılında bir gün Higienopolis civarında köpeğini gezdirirken kirli kıyafetler içinde ufak tefek bir kadına denk geldi.
Bir komşudan öğrendiğine göre, kendini Mari olarak tanıtan kadın sokağın ilerisindeki yıkık dökük malikanede yaşıyordu. Burnu haber kokusu alan Felitti, kadınla konuşmaya başladı. Sohbetin ilerlediği noktada “her şeyini kaybetmiş ve kötü koşullarda yaşayan biri hakkında güzel ve şairane bir içerik üretmeye” karar verdi.
Başta işler iyi gidiyor gibiydi ancak Mari aniden Felitti’yle konuşmayı reddetti.
Ama yıkık dökük ev Felitti’nin aklından çıkmıyordu. Araştırma yaparken, bir tarih sitesinde binada yaşayan tanınmış bir doktorla ilgili bir makaleye denk geldi. Makalenin altındaki 2 yorum Felitti’yi şoke etti.
Yorumlardan biri 2018 yılına aitti ve kadının Margarida Bonetti olduğunu belirtiyordu. 2019 tarihli yorumda ise doktorun kızının FBI tarafından aranan bir kaçak olduğu yazılıydı. Felitti kısa bir internet aramasından sonra Rene Bonetti’nin davasıyla ilgili 2000 tarihli bir haber buldu.
Felitti’nin yorum yazanlardan biri olan Mari Muradas’la ortak bir arkadaşı vardı. Harabe durumundaki malikânenin yanındaki binada oturan Muradas ile Felitti bu arkadaş vasıtasıyla tanıştı.
Muradas, Felitti’ye yardım etmek istiyordu. Bu isteğini bir komşusuna aktardığında Margarida’nın geçmişiyle ilgili gerçeği de öğrendi. Komşu, “2000’lerde büyük olaydı bu ama o zamandan bugüne unutuldu” demişti.
Muradas The Washington Post’a, “Onun için üzüldüğüme inanamadım. Beyaz, güçlü ve zengin olduğu için burada yakalanmamıştı. Bu beni çok sinirlendirdi” diye konuştu.
Muradas’ın başka kaygıları da vardı. Bebek sahibi olmak istiyordu ve yıkıntı halindeki evin dang humması taşıyan sivrisineklerin üreme alanı olduğundan endişeleniyordu. Bazen yürüyüş yaparken Margarida’yla karşılaştıklarında kadına, “Senin kim olduğunu, ne yaptığını biliyorum” diyordu. Bonetti bazen kimliğini reddediyor ya da Muradas’a öfkeli tepkiler veriyordu.
Muradas başka komşularla da konuşmak istemişti ama kimsenin umurunda değil gibiydi. FBI’a internet üzerinden ihbarda bulunmuş ama yanıt alamamıştı. Söyleyeceklerini dinlemeye meraklı tek kişi Chico Felitti gibi görünüyordu.
* * * * *
Felitti hikâyenin inanılmazlığının farkındaydı ama podcast’ini yayınladığında yaşanacak çılgınlığı tahmin dahi etmemişti. İnsanlar kendisini sokakta durdurup “iyi bir aileye kötü şeyler yaptığı” için azarlıyordu. Ama Bonetti’yi bir canavar olarak görenler de vardı. Evinin önünde toplanan kalabalıkların tepkilerinin yoğunluğu nedeniyle Felitti kadının hayatının tehlikeye girmesinden korkuyordu. Evin duvarlarına kocaman harflerle “KÖLE SAHİBİ” yazılmıştı. 40’tan fazla polis ve hayvan hakları aktivistleri Margarida’nın evini basıp kötü muamele gördükleri gerekçesiyle köpeklerine el koydu. İçerisi bir çöp ev gibiydi.
Olay yerindeki kameralara yansıyan görüntülerde Bonetti bir kafası karışmış gibi görünüyor, bir öfkeleniyordu.
Bugün Margarida’yı bir kurban olarak görenler de var. Aile üyeleri hakkında ilgisizlik suçlamasıyla dava açılması ihtimali söz konusu ama Margarida polisle iş birliği yapmayı reddettiğinden bu ihtimal gerçekleşmiyor.
Rene’den yıllar evvel boşanmış olan kadın yaşam koşullarından memnun olduğunu ve ölene kadar o evde kalmak istiyor
Avukatı Helena Monaco Margarida’nın kız kardeşinin evi satmak istediğini ama ablasının engeline takıldığını belirtti.
Margarida’nın sosyal medyada pek çok hayranı var. Bu hayranlık onun gibi giyinenlerden The Sims 4 oyununda Margarida’ya benzer karakterler yaratanlara kadar gidiyor.
Podcast’in yayınlanmasının üzerinden aylar geçmiş olmasına karşın halen insanlar evin önüne gidip selfie çektiriyor. Margarida’yla tanışmak, el sıkışmak, arkadaş olmak isteyen de çok.
Bonettilerin kilisesinde çalışmış din adamı de Carvalho ise kölelik uygulamalarının Brezilya için normal olduğunu, aynı mahallede pek çok köleleştirilmiş insan yaşadığını belirterek, “Bence o iyi bir insan. Herkesin yaptığı bir şey nedeniyle cezalandırılmamalı” diye konuştu.
The Washington Post’un “The Fugitive Heiress Next Door” başlıklı haberinden derlenmiştir.